Mendes Kuzeybatı Brezilya’daki evinde vurularak öldürüldü. Chico Mendes hayatını, Brezilya’nın yağmur ormanlarını kurtarmaya adamıştı ve bunun bedelini hayatıyla ödedi.
1988 senesinde meydana gelen bu cinayet sonrasında, Amazon yağmur ormanlarının kaderi değişti.
Chico Mendes sürekli tehditler almaktaydı ve 2 silahlı koruması vardı ama evinin arka bahçesinde vurulduğunda korumalar evin içinde olduğundan cinayeti engelleyememişlerdi.
Chico Mendes verdiği mücadele sayesinde Dünyanın Amazonlar’daki yıkımın farkına varmasını sağladı.
Bu videoda sadece Amazonların Gandhi olarak anılan Chico Mendes’i değil, binlerce Amazon Halkı’nın faili meçhul şekilde hayatını kaybettiği hepimizi ilgilendiren sessiz bir savaşı ve anlatacağım… Lütfen öncesinde kanalımıza abone olmayı ve videoyu beğenmeyi unutmayınız.
“Önceleri kauçuk ağaçlarını korumak için savaştığımı sanıyordum, ardından Amazon yağmur ormanlarını korumak için savaştığımı düşündüm, şimdi anlıyorum ki meğer benim savaşım insanlık için bir direnişmiş.” Chico Mendes
Hadi biraz geriden başlayalım.
Amazonlar 10 Türkiye büyüklüğünde kocaman yağmur ormanlarıdır. İş tam da bu yüzden dünyanın ciğerleri ismiyle anılırlar. Amazonların bugün bile keşfedilmemiş birçok yeri mevcuttur ve gezegenimizde yaşayan canlı türlerinin %10’ununa ev sahipliği düşünülmektedir.
Amazonlarda bitki çeşitliliği de muazzamdır. Bu bitkilerden biri de Kauçuk Ağacıdır. Amazon yerlileri binlerce yıldır ormana zarar vermeden kauçuk ağacının sütünü topluyorlardı ve eskiden bu ağacın sütüne pek de ihtiyaç duyulmuyordu.
Fakat 1800’lerde otomobillerin halk tarafından kullanılmaya başlamasıyla otomobil lastiğine olan talep patlamıştır.
Otomobil lastiğine olan talep de kauçuğa olan talebi patlamıştır. Artık kauçuk toplama işlemenin çok daha büyük boyutlarda yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Fiyatı ne kadar artarsa artsın, kauçuk üretimi talep artışına yetişmemekteydi.
Ve birden artan talep Amazonlara doğru büyük göç dalgası oluşturdu
Kauçuk Toplayıcıları Serungueiro’lar Kimdir? Niye Amazon ormanlarının balta girmemiş yerlerine yerleştiler?
Amazonlarda serbestçe yetişen kauçuk ağaçları nedeniyle Amazonlar birden büyük bir iş fırsatına dönüşmüştü. Bu fırsatı kaçırmak istemeyen bir çok varlıklı iş adamı da ormanın derinliklerine yerleşmesi başlamıştı. Kauçuk baronlarını oluşturan bu iş adamları yüksek talebi karşılamak için yerel halkı zorla kauçuk toplayıcı olarak çalıştırlar.
Yerel halk da yetmeyince ülkeye gelen yeni göçmenler de sahil kesimlerinden Amazon’un derinliklerine yönlendirildi. Ayrıca birçok girişimci de yeni gelişen bu ekonomiden payını almak üzere Amazon ormanlarının yolunu tuttular
Kauçuk toplaması çok zor iştir. İlk önce kauçuk ağaçlarının özünün akması için ağaçlarda çizikler oluşturulur ve damla damla akan kauçuk suyu birleştirelerek toplanır ve pişirilerek latex balyaları haline getirilir.
Başlangıçta kauçuk toplayıcılar arazi, alet veya yemek karşılığında çalışıyordu yani diğer bir deyişle ne kadar çalışsalar da ihtiyaçlarını karşılayamadıklarından sürekli borçlanıyorlardı ve kazanan kauçuk baronları oluyordu. Kauçuk toplayıcıları eğitimsiz olduğundan kölelerden bir nebze daha iyi hayatlarının olduğunun da farkında değillerdi. İşte bu kauçuk toplayıcılarına Serungueiro’lar denir.
Brezilya Kauçuk Ekonomisi
Fakat Kauçuğun yarattığı ekonomik patlama uzun sürmedi. Kauçuk ağaçlarının çekirdekleri Brezilya dışına kaçırılarak kauçuk üretimi Uzak doğuya kaydı.
1870’lerde bir İngiliz vatandaşı Sir Henry Alexander Wickham tek başına 70.000 kauçuk ağaçı tohumunu Brezilya’dan kaçırdı. Bu tohumlar sayesinde İngiliz kontrolündeki Güneydoğu Asya ülkelerinde daha ucuza kauçuk üretilmeye başlandı. Dünyanın değişik bölgelerinde başlayan bu üretim patlaması nedeniyle kauçuk fiyatları düştü ve Amazon’larda oluşan bu ekonominin de sonu geldi.
Fakat 2. Dünya Savaşıyla başlayan askeri teçhizat ve araç yapımının artması nedeniyle kauçuk’a olan ihtiyaç yeniden patladı.
Brezilya hükümeti onbinlerce insanı Amazon’un derinliklerine zorlu koşullarda kauçuk üretiminde bulunması için zorla gönderdi. Savaştan sonra kauçuk’a olan talebin yeniden düşmesiyle kauçuk ekonomisi bir kez daha çökmüş ve kauçuk baronları başka işlere doğru kaymışlardır.
En sonunda Kauçuk baronlarının baskısında kurtulan kauçuk toplayıcıları çoğu geri dönmek yerine Amazon ormanlarında yaşamayı seçmiştir.
Bu kauçuk toplayıcıları artık serbestçe kauçuk ve amazon ormanlarındaki brezilya fındığı gibi ürünleri toplayarak geçimlerini Amazon ile uyum içinde sağlamaya başlamışlardır. Topladıkları ürünleri ise Amazon nehrindeki gezici tüccarlara satan toplayıcılar artık ormanın yeni koruyucusu olmuşlardı.
Chico Mendes kimdir?
Gençken kauçuk baronları altında çalışan ve sonrasında serbestçe ormandan topladıkları ile geçinen bu toplayıcılardan biri de Chico Mendes’dir. 1944 yılında doğan Chico Mendes daha 9 yaşında kauçuk toplayıcısı olarak çalışmaya başlamıştır.
Babası da kauçuk toplayıcısı olan Chico Mendes’in yaşadığı bölgede o dönemlerde hastahane yoktur. Bu yüzden Chico’nun 17 kardeşinin sadece 6’sı yaşama tutunmayı başarabilmiş. Diğerleri ise salgın hastalıklar ve tedavi eksikliği nedeniyle erkenden yaşama gözlerini yummuşlardır.
Amazonlarda kauçuk toplayıcılarının yaşadığı bölgelerde okul da yoktur. Kauçuk toplayıcılarının gözünün açılmasını istemeyen baronlar okul yapımına şiddetle karşı çıkmışlar ve Bu yüzden okuma yazma bilmeyen kauçuk toplayıcıları en basit matematik hesaplarını dahi yapamamaktadır.
18 yaşına kadar okuma yazma öğrenemeyen Chico Mendes’in hayatı firari solcu teğmen Fernando Tavora ile tanışması ile değişir. Okuma yazmayı ve matematiği öğrenen Chico Mendes, öğrendiklerini ve okuduklarını etrafına aktarmaya başlar.
Chico işte bu şekilde sıradan bir kauçuk toplayıcısı olarak hayatına devam ederken 1964 Brezilya’daki yönetimi ele alan askeri diktatör rejimin ise başka planları vardır.
Brezilya’da Diktatörlük ve Amazonlara Tarım Baronlarının Gelişi
1970 ve 1980’ler daha önce görülmemiş düzeyde Amazon ormanlarının yok edildiği dönemlerdir.
Askeri yönetim Amazon’ları ekonomik olarak daha faydalı kullanma düşüncesi ile yağmur ormanlarını hayvan çiftliklerine açmaya karar verir. Çoğunlukla kauçuk toplayıcılarının kullandığı geniş ormanlar sistematik olarak yok edilmeye başlanmış ve mera olarak kullanılmak üzere hayvan çiftçiliklerinin kullanımına verilmiştir.
Bu da yetmezmiş gibi diğer çiftçiler de sıraya girmiş ve özellikle soya fasulyesi tarlaları da hayvan çiftliklerinin yanında yerini almaya başlamıştır.
Bu arada Hükümet, uluslararası kuruluşlardan aldığı desteklerle amazonun kalbine otoyollar yapmaya başlar. Bu yeni kurulan ulaşım Amazonlarına iş makinelerinin girmesine izin verdiği gibi yapılan yollar sayesinde ormansızlaşma hızlanmaktadır.
1987 senesine gelindiğinde 300.000 km2 yeni Türkiye’nin yarısı büyüklüğünde bir alandaki yağmur geri dönülmez şekilde yok edilmiştir.
Amazon ormanlarında terör taktikleriyle kauçuk toplayıcıları kaçırılmaya çalışılmış, direnen yerliler ve kauçuk toplayıcıları faili meçhul şekilde öldürülmüştür. Yeni tarım baronları ve himayesindeki çiftçiler sayesinden ormanlar yakılarak ve kesilerek yeni tarım arazileri yaratılmıştır. Bu dönemde binlerce Amazon’u korumak isteyen direnişçi, hükümeti arkasına alan tarım baronları tarafından öldürülmüş ve başka türlü şiddete maruz kaldığı bilinmektedir.
Chico ve Amazonların Uyanışı
Fakat ummadıkları bir biçimde kauçuk toplayıcıları direnmeye karar verirler. İşte Chico’nun liderlik ettiği mücadele bu dönemde başlamıştır.
1975’te Chico’nun mentoru olan Wilson Pinheiro başkanlığında Kauçuk Toplayıcıları Sendikası kurulur. Chico ise genel sekreterdir. Empate isimli direniş tarzı benimsenir.
Bu direniş tarzı tamamen barışçıl bir direniştir. Kauçuk toplayıcıları ağaçların önüne oturarak orman içindeki yollara barikatlarla kapatarak ağaç kesicilerin ve buldozerlerin ilerleyişini engellemeye çalışmışlardır. Gerektiğinde günlerce kadın çocuk erkek yaşlı eylem yerleri terk edilmemiş ve kesilmek istenen ormanların önü açılmamıştır. Chico’nun memleketi Acre’de başlayan bu eylem tarzı yavaş yavaş Amazonların tamamına yayıldı.
Fakat tarım baronlarından gelen tepki hiç de barışçıl değildi. Askeri yönetimin desteğini alan tarım baronları direnişlerde kauçuk toplayıcılarına şiddet uyguladı ve tuttukları tetikçilerle bir çok kauçuk toplayıcısını öldürdü.
1980 senesinde direnişin lideri Wilson Pinheiro bir gece Kauçuk Toplayıcıları Sendikası’nda aksiyon filmi izlerken vurularak öldürüldü. Kauçuk Toplayıcıların isyana varan eylemler askeri güçler tarafından bastırıldı. Sular durulduğunda artık Chico’nun liderlik zamanıydı
Amazonların Tek Ses Olması
Kauçuk toplayıcılarının orman olmadan yaşayamayacaklarından bu onlar için sadece bir direniş değil varlık mücadelesiydi.
Chico manevi kızı Marina Silva ile beraber eyalet yönetimine ve valiliğine adaylığını koyarak siyasete de atılmayı denedi. Chico belki seçimi kazanamadı ama yıllar sonra manevi kızı önce Acre senatörü ve sonrasında ise Brezilya Çevre Bakanı olacak ve Chico’nun açtığı yolda ilerleyecekti. Bu konuyu ilerleyen dakikalarda anlatacağım.
Chico Mendes antropolog Mary Allegretti ile herkesi memnun edecek bir orta yol önerisi oluşturdu. Bu çözüm önerisi ekstraktif bölgeler kurulması önerisiydi. Esasında ormandan sürdürülebilinir fayda sağlamak normal tarım faaliyetlerinden çok daha geniş imkanlar sunduğu gibi verimli uygulanması durumunda ekonomik getirisi de çok fazlaydı. Ve en önemlisi Amazon ormanları korunacaktı. Organik kauçuk, brezilya fındığı ve özellikle ilaç sanayinde kullanılan doğal amazon bitkileri yağlarının toplanmasına dayalı bir ekstraktif model uzun vadede toprağı ve ormanı tüketen geleneksel tarıma karşı çok avantajlıydı.
Artık sürekli birbirine destek veren Amazon direnişi, Uluslarası bazda da ses duyurmaya başlamış ve uluslararası bankalar Amazon geliştirme projelerinden bir bir finansal kaynaklarını çekmeye başlamıştı. Ve tam tersine kauçuk toplayıcılarını ve Amazon’un korunmasını destekleyen projelere para vermeye başladılar.
1985 gelindiğinde ise Chico Mendes, 1.500 milyon kauçuk toplayıcısının yerel bazda direnişleri olan tamamen birleştirmiş, Amazonlar ülke çapında tek bir örgütsel direnişe dönüşmüştür. . Kauçuk toplayıcıları ve Amazon yerlileri de aralarındaki uyuşmazlıkları bırakıp birlik olur. 1 milyona yakın Amazon yerlisi de kauçuk toplayıcılarına katılınca artık Amazon tek ses olmuştur ve o ses Chico Mendes’in sesiydi ve çok gür çıkmaya başlamıştı.
Ve yine 1985 senesinde 1. Ulusal Kauçuk İşçileri Kongresi düzenlenir ve Amazon’ın her köşesinden kauçuk işçileri temsilcileri ve Amazon yerlileri başkent Rio De Jenorio da yürüyüş düzenler. Sonunda kauçuk toplayıcılar dünyanın dikkatini tamamen çekmeye başarmışlardı. Dünya Amazon ormanlarının ne kadar değerli bir kaynak olduğunu ve hepimizin ihtiyacı olduğu anladı.
“Birlikte bu ormanı koruyarak faydalanmalıyız, muhteşem hazineyi hepimizin çocuklarının geleceği için korumalıyız.”
Chico mücadelesine gelen medya ilgisi sayesinde Amerikan sivil toplum örgütlerinin desteğini de kazandı. Hikayesini ve mücadelesini Dümya Bankası, Inter Amerikan kalkınma Bankası ve ve Amerikan Senatosuna aktarma şansına erişti. 1988’de ise Birleşmiş Milletler Chico Mendes’e Global 500 onur ödülünü takdim etti.
Bu uluslararası ünün onu koruyacağı sanılıyordu ama öyle olmadı. Günlüğüne birkaç hafta önce suikastçısının ismini bile yazmıştı ama düşmanları çok güçlüydü. Sadece 1988 senesinde Chico Mendes hariç kendini Amazon’u korumaya adamış 89 insan öldürüldüğü bilinmektedir. Ölümü göz göre göre geldi. 7. suikast girişimde hayata gözlerini yumdu. Chico Mendes 44 yaşında hayata veda etti.
Amazonlar’daki Sessiz Savaş Ne Durumda?
Mendes’in ölümünü takip eden 1990 senesinde ilk doğal rezerv kuruldu. 10.000 km2 yani İzmir ve Manisa toplamı büyüklüğündeki koruma altına alındı.
Chico Mendes’in ismi verilen doğal rezervde artık kauçuk toplayıcılarının kullanımına verilmişti. Bu alan kauçuk toplayıcılarına tahsis edilmişti ve kauçuk toplayıcıları haricinde kimse bu alana giremeyecekti. Böylece Amazon ormanlarında insan ve ormanının uyum içinde yaşyaabilecekleri bir alan yaratılmış oldu. Chico’nun ölümünden sonra en az yüz tane daha böyle doğa koruma alanı kuruldu.
Marina Silva bir kauçuk toplayıcısı ve Chico’nun manevi kızı ve 2003 ile 2008 arasında Çevre bakanı olduğunda Amazonları koruma adına daha ciddi adımlar attı. Amazonlar’ın yarısı kesin koruma bölgesi, Amazon yerlilerine ayrılan alan ve kauçuk toplayıcıları alanı olarak tahsis edilmişti.
Ayrıca çiftlik sahiplerinin ağaç kesmesine sınırlandırmalara getirildi. Çiftlik sahipleri arazilerindeki ağaçların sadece %20’sini kesebilecekti. Fakat tarım işçilerinin desteklediği muhalefet güçlendikçe yeni adımlar atılamaz oldu. Ve Marina Silva bunu protesto etmek amacıyla istifa etti.
Fakat Brezilya üzerindeki uluslararası baskılar ve tüketici örgütlerinin tepkileri nedeniyle Amazonlar’daki iyileşme bir süre daha devam etti. 2013 yılına kadar uygulanan politikalar nedeniyle ağaçsızlaşan alanlar da ciddi bir düşüş yaşandı.
Ama daha amazonlar için savaş bitmedi. Uluslararası kamuoyunun ilgisinin Amazonlar’dan uzaklaşması ve tarım yanlısı yönetimin iktidara gelmesi yavaş yavaş Amazon direnişçilerinin tüm kazanımları tehlikeye sokmaktadır ve Amazonlardaki sessiz savaş devam etmektedir… Bugün Başkan olan Jair Bolsonaro ise tarımcıların yanında yer almakta olup korumanın gereksiz olduğu yönündeki demeçleri sıklıkla duyulmaktadır.
Bugün hala ormanda tarla açmaların yarısı bu korunan alanlarda meydana gelmektedir. Sizce Amazonları kurtarabilecek miyiz? Sizin çevrenin korunmasına ilişkin görüşlerinizi çok merak ediyorum. Lütfen benimle paylaşın.
Hikayemizi beğendiyseniz, lütfen kanalımızı abone olarak videolarımızı beğenerek destekleyiniz. Az Bilinen gerçek hikayelerde görüşmek dileğiyle..
Reference:
The war for the Amazon’s most valuable trees https://www.youtube.com/watch?v=e1_4JseKlO4&t=19s
İlk organik ekososyalist https://www.birartibir.org/ekoloji/217-ilk-organik-ekososyalist
Wilson Pinheiro https://en.wikipedia.org/wiki/Wilson_Pinheiro
Chico Mendes https://en.wikipedia.org/wiki/Chico_Mendes
Marina Silva https://en.wikipedia.org/wiki/Marina_Silva